osmanlı Teması
RSS
Siteye Giriş Favoriler
  • Büyük Tutkular Yeteneğinide Kendisi Yaratır.(Fatih Sultan Mehmed Han)
  • Davamız Kuru Bir Cihangirlik Davası Değildir Davamız Bilakis İslam Davasıdır(Ertuğrul Gazi)
  • Osmanlılar Kainat Tarihinin Gördüğü En Büyük İmparatorluklardan Birini Kurdular.
  • Osmanlı Başarısının İki Sebebi: Devlet Teşkilatında Mükemmellik Ve Askeri Teknikteki Üstünlük İdi.
  • Osmanlı Başarısının Asıl Sebebi: Adalet Düzenindeki Üstünlük Ve İnsaniliktir.
  • Osmanlı Bu Gün: Dünyanın Geri Kalan Devletleri Toplam Gücü Üzerinde Bir Kudrete Sahiptir.

karaçelebizade abdülaziz efendi

abdülaziz efendi
abdülaziz efendi
Osmanlı âlimlerinden. Otuz üçüncü Osmanlı şeyhülislâmıdır. İsmi, Abdülazîz’dir. Sultan üçüncü Mehmed Han zamanı âlimlerinden, Rumeli kazaskeri Karaçelebizâde Hüsâmeddîn Efendi’nin oğludur. Karaçelebizâde Abdülazîz Efendi diye meşhur olmuştur. 1591 (H. 1000) senesinde İstanbul’da doğdu. 1658 (H. 106 senesinde Bursa’da vefât etti. Şeyh Mehmed Deveci mezarlığına defnedildi.

Küçük yaşta iken babası vefât eden Karaçelebizâde Abdülazîz Efendi, ilk tahsilini ağabeyi Mehmed Efendi’den yaptı. Şeyhülislâm Sun’ullah Efendi’den ilim öğrendi. Staj süresini doldurduktan sonra müderrisliği seçip, ilk olarak 1611 (H. 1020) senesinde İstanbul’da Hayreddîn Paşa Medresesi’ne tâyin edildi. 1617 (H. 1026)’da Kalenderhâne, 1619 (H. 1029)’da Sahn-ı semân medreselerinden birine, 1620 (H. 1030)’da Hânkâh Medresesi’ne, 1621 (H. 1031)’de Eyyûb Medresesi’ne, 1623 (H. 1033)’de Süleymâniye medresesine tâyin edildi. Daha sonra vazifesinden ayrılıp, Yenişehir kâdılığına tâyin edildi. 1624 (H. 1034) senesine kadar bu vazifede kaldı. 1626 (H. 1036) senesinde Mekke-i mükerreme kâdılığına gönderildi. 1627 (H. 1037)’de tekrar İstanbul’a dönüp, 1630 (H. 1040) senesinde Edirne kâdılığına tâyin edildi. 1633 (H. 1043)’de İstanbul kâdılığına terfi ettirilen Karaçelebizâde bir sene de bu vazifede kaldı. Sonra Kıbrıs’a gönderildi. 1635 (H. 1045) senesinde İstanbul’a döndü. Uzun müddet kendisine vazîfe verilmediğinden, Samatya’daki konağında kaldı. Mesleği ile ilgili ilmî çalışmalar yapıp, Siyer-i Kazrûnî’yi Türkçe’ye çevirdi. 1648 (H. 105’de sultan dördüncü Mehmed tarafından Rumeli kâdıaskerliğine tâyin edildi. Bu vazifede bir sene kaldı. 1651 (H. 1061) senesinde şeyhülislâm oldu. Beş ay kaldığı bu vazîfe esnasında, fıkha dâir eserlerini tamamladı. Karaçelebizâde Sakız adasına gönderilince, yerine Ebû Saîd Efendi getirildi. Orada Ravdat-ül-ebrâr’a güzel bir zeyl (ilâve) yazdı. İki sene sonra kendi isteğiyle Bursa’ya nakledildi. Bursa’da uzun müddet İkâmet edip, eser yazmakla ....
Devamını görmek için lütfen giriş yapınız veya Üye Olunuz.

Geri
Henüz yorum yapılmamıştır.

Oylar:
Average members rating (out of 10) : Henüz Oylanmamış   
Votes: 0