osmanlı Teması
RSS
Siteye Giriş Favoriler
  • Büyük Tutkular Yeteneğinide Kendisi Yaratır.(Fatih Sultan Mehmed Han)
  • Davamız Kuru Bir Cihangirlik Davası Değildir Davamız Bilakis İslam Davasıdır(Ertuğrul Gazi)
  • Osmanlılar Kainat Tarihinin Gördüğü En Büyük İmparatorluklardan Birini Kurdular.
  • Osmanlı Başarısının İki Sebebi: Devlet Teşkilatında Mükemmellik Ve Askeri Teknikteki Üstünlük İdi.
  • Osmanlı Başarısının Asıl Sebebi: Adalet Düzenindeki Üstünlük Ve İnsaniliktir.
  • Osmanlı Bu Gün: Dünyanın Geri Kalan Devletleri Toplam Gücü Üzerinde Bir Kudrete Sahiptir.

Derinlik Değişim Ve Güç

Derinlik Değişim Ve Güç
Derinlik Değişim Ve Güç
Prof. Dr. Recep Bozlağan'la İstanbul'un tarihi derinliğini, yıllar içinde geçirdiği olumlu ve olumsuz değişimleriyle barındırdığı potansiyeli konuştuk.

Kitabınızın adı "İstanbul; Derinlik, Değişim ve Güç". Neden bu kavramlarla tarif ettiniz İstanbul'u?

En son Yenikapı'da yapılan kazılarda İstanbul'un tarihinin 8 bin 500 yıl geriye gittiği ortaya çıktı. Bu açıdan bakıldığında İstanbul dünyanın en eski şehirlerinden biri. Dolayısıyla tarihi derinliği çok büyük. Derinlik İstanbul'un bu özelliğini tanımlar. Değişim ise kitapta da anlattığımız gibi tarihten bugüne şehrin yaşamış olduğu değişimi anlatır. Güç kavramıyla da İstanbul'un tekrar önemli bir küresel şehir haline gelebilecek potansiyele sahip olduğunu ifade etmeye çalışıyoruz.

Kitapta Roma İstanbul'u, Osmanlı İstanbul'u ve Cumhuriyet İstanbul'u ayrıntılı olarak incelenmiş. Bize bu üç İstanbul arasındaki temel farkları kısaca anlatır mısınız?

Roma İstanbul'u tarihi yarımadanın bugün kapladığı alanın aşağı yukarı yarısı büyüklükte bir alanda bir imparatorluk başşehri olarak kurgulanmış. Roma İmparatoru 1. Konstantin şehrin planını bizzat kendisi çizmiş. Roma İstanbul'u imparatorluğun emperyal karakterine uygun özellikler taşıyordu. Stoalı yollar, zafer takları, forumlar, meydanlar, Romalılara özgü büyük hamamlar, hipodromlar, dikili taşlar, heykeller, sütunlar ve yine Roma uygarlığına özgü sarayları barındıran bir şehirdi. Augusteum Meydanı da Roma İstanbul'unun merkeziydi. Büyük Saray, Ayasofya ve imparatorluktaki bütün uzaklıkların hesaplandığı Milyon Taşı oradaydı. Şu anda hala Ayasofya Meydanı'nın bir köşesinde durur. Şehrin limanı ise bugünkü Sirkeci Tren İstasyonu'nun bulunduğu bölgeydi. Bir imparatorluk olduğu için çok çeşitli kavimlerden insanlar vardı. Yani bu şehrin kozmopolitliği Roma'dan itibaren başlıyor.

Peki Osmanlı İstanbul'una gelirsek...

İstanbul Osmanlı devleti tarafından fethedildiğinde yaklaşık 3 asır boyunca büyük ihmallere uğramış bir şehir görünümündeydi. Çünkü 1204 Latin işgali sırasında tarihinin en büyük yağmasına ve yıkımına maruz kalmıştır. Osmanlı sultanları İstanbul'u fethettikten sonra, bu şehri eski görkemine kavuşturmak için çok büyük bir azimle çalıştılar. Surların arasına sıkışmış olan Roma Bizans İstanbul'u, yerini surların dışına taşmış olan Osmanlı İstanbul'una bıraktı. Şehrin omurgası da değişti. Başlangıç noktası yine Ayasofya Meydanı'ydı. Ama Beyazıt Meydanı, Şehzadebaşı, Fatih, Karagümrük üzerinden Edirnekapı'ya uzanan yeni bir eksen ortaya çıkmıştır. Yine Boğaz ve Haliç üzerindeki antik liman Osmanlı devleti zamanında Balat'a kadar uzandı. Yenikapı ve Kumkapı sahilindeki limanlar da daha canlı bir hale geldi. Bizans'ın tersanesi de Osmanlılar tarafından terkedildi ve Haliç boyunca yeni tersaneler inşa edildi.

Osmanlı, İstanbul'a mimari olarak neler kattı?

İlk olarak Fatih o günkü dünyanın en büyük kentsel mekan düzenlemesi olan Fatih Külliyesi'ni inşa ediyor. Olağanüstü de etkileyicidir. Bunun yanı sıra o dönemde birçok külliye ve Topkapı Sarayı'nın çekirdeği de inşa ediliyor. Yine Beyazıt bölgesinde bugünkü İstanbul Üniversitesi'nin bulunduğu yerde Eski Saray inşa ediliyor. Fatih hakikaten İstanbul'u tekrar ayağa kaldırmak için çok büyük çaba sarf ediyor. II. Beyazıt zamanında da ciddi bir imar hareketi oluyor. Beyazıt Külliyesi yapılıyor. Fatih zamanında inşa edilen iki bedesten Kapalıçarşı'ya dönüşmeye başlıyor. Yavuz Sultan Selim zamanında İstanbul'da çok ciddi imar hareketleri göremiyoruz ama Kanuni Sultan Süleyman zamanında İstanbul artık altın çağını yaşamaya başlıyor.

EN GÖRKEMLİ DÖNEM KANUNİ DÖNEMİ

İstanbul'un en görkemli dönemi Kanuni dönemi diyebilir miyiz?

Kesinlikle, İstanbul tarihinin en görkemli çağıdır Kanuni dönemi. Çünkü İstanbul siluetine asıl şeklini veren Süleymaniye, Yavuz Selim, Şehzadebaşı Külliyeleri, Kanuni zamanında inşa edilmiştir. Yine şehrin birçok mahallesi Kanuni zamanında teşekkül ettirilmiştir. Topkapı Sarayı bugünkü şeklini neredeyse Kanuni zamanında almıştır. Kanuni Sultan Süleyman İstanbul'a çok büyük önem vermiştir. Ve İstanbul bu dönemde bütün Avrupalı seyyahların hayalini süsleyen, bir masallar, efsaneler şehri haline gelmiştir. Avrupalı seyyahların İstanbul'a merakları 16. yüzyıldan itibaren çok artmıştır. Bunun da sebebi Kanuni zamanında yapılan o büyük imar hareketleridir. Tabii burada Mimar Sinan gibi bir dehanın hakkını da teslim etmek gerekir.

Peki, nüfus açısından bakıldığında neler söylenebilir?

Fatih Sultan Mehmet Osmanlı devletinin çok değişik yerlerinden insanları İstanbul'a zorunlu göçe tabi tuttu. Fethedildiğinde şehrin nüfusu yaklaşık 50 bin kişi iken Fatih'in vefatında şehrin nüfusu 100 bine çıkmıştı. Osmanlı döneminde şehrin kozmopolit karakteri daha da artmıştır. Ticaretin gelişmesi ve canlanmasıyla birlikte Osmanlı İstanbul'u artık onlarca kavimden insanın bir arada yaşadığı, kaynaştığı, ticaretin çok yoğun bir şekilde yapıldığı, sokaklarında onlarca lisanın konuşulduğu bir büyük dünya şehri haline geldi.

O dönemlerle kıyaslanınca Cumhuriyet dönemi İstanbul için çok da parlak bir dönem sayılmaz değil mi?

İstanbul iki büyük devlete başşehirlik yaptıktan sonra, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından önce 13 Ekim 1923'te Ankara başşehir ilan ediliyor. İstanbul'un bin 600 yıllık başşehirlik serüveni sona eriyor ve artık bir il merkezi konumuna geriliyor. Bu tabii ki İstanbul'u olumsuz etkiliyor.

Nasıl bir etkilenme bu?

Harpten yeni çıkmış, sınırlı kaynakları olan bir devletseniz bu sınırlı kaynakları öncelikle yeni başşehrinize kanalize edebilirisiniz. Dolayısıyla o zamanın yöneticileri de Ankara'ya odaklandı ve İstanbul geri planda kaldı.

İstanbul'un farkına tekrar ne zaman varıldı peki?

İstanbul'un talihinin dönmesi çok partili hayata geçişle başladı. Dönemin Başbakanı rahmetli Adnan Menderes İstanbul'un imarı için önemli faaliyetler yaptı. Fakat bu faaliyetler bir taraftan İstanbul'u o günün şartları içerisinde 'modern' bir şehir haline getirmeye yönelikti ama diğer taraftan da İstanbul'un tarihi zenginliği büyük bir tahribata uğradı.

Nelerdi bunlar?

Vatan Caddesi'nin, Millet Caddesi'nin, Barbaros Bulvarı'nın, Ordu Caddesi'nin, Atatürk Bulvarı'nın açılması, sahil yollarının yapılması gibi uygulamalar İstanbul'da birçok tarihi eserin ne yazık ki yıkılmasına ve doğal yapının bozulmasına yol açtı.. Ama eski İstanbul'a en büyük darbeyi 1965 yılında çıkan 'Kat Mülkiyeti Kanunu' vurdu. Bu kanunla birlikte İstanbul'un köşklerinin ve konaklarının büyük çoğunluğu yıkıldı ve onların yerine apartmanlar inşa edildi. Bu imar hareketleri İstanbul'u "İstanbul" olmaktan uzaklaştırdı. Diğer taraftan, alınan yoğun göç de şehrin nüfusunu olağanüstü arttırdı. 1950'lerden günümüze kadar çok yoğun göç alarak, bugün 13 milyonun üzerine çıktı.Ve bugün İstanbul'un belki yüzde 50'sinden fazlasını oluşturan çarpık yapılaşma bu süreç zarfında ortaya çıktı.

Cumhuriyet dönemi hiçbir şey katmadı mı bu şehre?

Kattı tabii ki. Bir kere iki tane köprü verdi. Üniversiteler, havalimanları kazandırdı. Çok büyük alışveriş merkezleri, eğlence merkezleri, büyük üretim tesisleri, fabrikalar, organize sanayi bölgeleri, kentsel donatılar vesaire. Fakat bunların göze görünmemesinin sebebi, birçoğunun estetik görsellikten uzak olması. Maalesef bugün baktığımızda estetik olarak geçmişin çok gerisine düştüğümüzü söyleyebiliriz.

Son yıllarda marka değerinin arttığını söyleyebilir miyiz peki?

Tabii. İstanbul rahmetli Özal'la birlikte tekrar yükselişe geçti. Özal zamanında çok ciddi yatırımlar yapıldı. Özal İstanbul'un ifade ettiği anlamı biliyordu. Daha sonra şimdiki Başbakan'ımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Belediye Başkanı oldu. O dönemde şehir ciddi bir sıçrama yaptı. Ve son 7-8 yıldan bu yana da hakikaten çok büyük yatırımlar yapılıyor. Bunu açıkıkla söyleyebiliriz ki İstanbul hakikaten sınıf atladı. Bu süreç rahmetli Özal'la başladı. Başbakan'ımızın belediye başkanlığı döneminde devam etti. Ve şimdi de Başbakan'ımızın aktif desteği ve İstanbul'daki yerel yönetimlerin, başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, olağanüstü çabasıyla devam ediyor. İstanbul 90'lı yıllarda gama grubu şehirler arasındaydı. Şimdi en üst lige çıktı. Avrupa'da Londra ve Paris'ten sonra en çok turist çeken 3. metropol. Dünyada en fazla kongre düzenlenen şehirler arasında. Fakat İstanbul'un potansiyeli daha fazla. Ciddi bir planlama ve hazırlık çalışmasından sonra gerçekleştirilecek projelerle küresel şehirler arasında New York, Londra, Tokyo ve Paris'le birlikte ilk beşe girebilir.

Hedefimiz İstanbul için bir enstitü kurmak

Marmara Üniversitesi İstanbul Araştırmaları Yüksek Lisans Programı Başkanısınız. Neden ihtiyaç duyuldu böyle bir programa?

Aslında bizim hedefimiz İstanbul için bir enstitü kurmaktı. Onu ileride yapmayı planlıyoruz. Japonların çok beğendiğim bir sözü var: 'Büyük düşün, küçük başla, hızlı bitir.' Biz büyük düşündük, küçük başladık, hızlı bir şekilde de devam ediyoruz. Öncelikle, 2008 yılında yüksek lisans programını açtık. Program, zengin bir müfredata sahip. İstanbul Kültürü ve Estetiği, İstanbul'un Yönetim Yapısı, İstanbul'da Stratejik Planlama, Karşılaştırmalı Metropolitan Yönetimler, Metropoliten Finansman Yönetimi, İstanbul'da Şehir Planlaması gibi dersler okutulmakta. Amacımız, İstanbul'a hizmet edecek, İstanbul'un sahip olduğu zenginlikleri entelektüel bakış açısıyla yorumlayacak, İstanbul üzerine ciddi bilimsel araştırmalar yapacak gençler yetiştirmek.

Binalar 45 metre kesilecek

Zeytinburnu'nda inşa edilen ve İstanbul'un siluetine büyük zarar veren üç binanın, yaklaşık 45 metre kesileceğine dair kuvvetli duyumlar aldıklarını söyleyen Bozlağan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni bu cesur karardan dolayı tebrik ediyor.

Geri
Benzer Konular
Henüz yorum yapılmamıştır.

Oylar:
Average members rating (out of 10) : Henüz Oylanmamış   
Votes: 0